Kayıtlar

Nisan, 2019 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Aşka Dâir Efkâr

Aşk... Işka kelimesinden geldiği rivâyet edilir. Sardığı ağacı kurutup tüketen bir bitki olan "sarmaşık" anlamına gelen bir Arapça sözcüktür. Aşkı da insanı zayıf düşüren, zamanla yiyip bitiren bir parazit gibi, sarmaşık gibi görürüz, mülâhaza ederiz. Öyle deriz ya, aşık olanı şifâsız bir belâya düşmüş gibi ifâde ederiz. Hâlbuki aşkı gerçek mânasının dışına çıkaran, değiştiren ve zayıflatan zamanla insanların değişen düşünce ve duygu yapılarıdır. Oysa aşk Tanrı'nın bize ne güzel bir lütfudur! Tevrat'ta Hz. Havvâ'nın; Hz. Âdemin uyuduğu bir sırada onun kaburga kemiğinden yaratıldığı ifâde edilir (Tevrat, Yaratılış 2: 21-23). Âdem uyanıp gördüğü kadının kim olduğunu sorduğunda ona "O senin yalnızlığının aynası..." dendiği ifâdesi geçer. Aşkın yaratılışıdır bu. Buradan insanın yaratıldığında içinde bir boşluk olduğu ve insanın hayatının aşkını bulmak için çabalaması aslında bu boşluğun bir sonucu olduğu düşünülür. Nitekim, ben de bunu ilk öğrendiğim zam

Ben kimim? Sahi nedir? Kimdir?

Öncelikle bloğuma hoş geldiniz. Akıllarda soru bırakmamak ve bir giriş yapmak için birkaç şey ifâde etmek istiyorum. Adım ve soyadım Muhammed Ali Kadan. 23 yaşındayım. Denizli, Pamukkale Üniversitesi'nde Türk Dili ve Edebiyatı bölümü öğrencisiyim. Gelelim Sahi'ye. Öncelikle açıklamadan önce bu konuya dâir basit bir bilgi vermek gerekir. Klasik Edebiyat(Divân Edebiyatı)'ta, mâhlas(Arapça: Nâm, lâkab, takma ad) olarak bilinen bir gelenek vardır. Mahlâs bir şâirin asıl adı yerine şiirde kullandığı takma isimdir. Şiirlerin son kısmında şâirler mahlâslarına yer verirler. Mahlâs şiirin hangi şâire ait olduğunu işâret eder. Bu yüzden Klasik Edebiyat şâirleri aynı mahlâsları kullanmamaya dikkat etmişlerdir. Günümüz dünyasında yaygın bir şekilde ''nick'' olarak adlandırılan kavramın edebî literatürdeki karşılığı olarak da ifâde edebiliriz. Şimdi Sâhî'ye dönecek olursak; sehv(hatâ, yanlış, yanılgı) kökünden(ism-i fâil) ''hatâ işleyen''anlamında Ara