Aşka Dâir Efkâr
Aşk... Işka kelimesinden geldiği rivâyet edilir. Sardığı ağacı kurutup tüketen bir bitki olan "sarmaşık" anlamına gelen bir Arapça sözcüktür. Aşkı da insanı zayıf düşüren, zamanla yiyip bitiren bir parazit gibi, sarmaşık gibi görürüz, mülâhaza ederiz. Öyle deriz ya, aşık olanı şifâsız bir belâya düşmüş gibi ifâde ederiz. Hâlbuki aşkı gerçek mânasının dışına çıkaran, değiştiren ve zayıflatan zamanla insanların değişen düşünce ve duygu yapılarıdır. Oysa aşk Tanrı'nın bize ne güzel bir lütfudur! Tevrat'ta Hz. Havvâ'nın; Hz. Âdemin uyuduğu bir sırada onun kaburga kemiğinden yaratıldığı ifâde edilir (Tevrat, Yaratılış 2: 21-23). Âdem uyanıp gördüğü kadının kim olduğunu sorduğunda ona "O senin yalnızlığının aynası..." dendiği ifâdesi geçer. Aşkın yaratılışıdır bu. Buradan insanın yaratıldığında içinde bir boşluk olduğu ve insanın hayatının aşkını bulmak için çabalaması aslında bu boşluğun bir sonucu olduğu düşünülür. Nitekim, ben de bunu ilk öğrendiğim zam