Elâ gözlü yârim...

Seher vakti yine düştü hatrıma,
Selâmım’ ilet sabâ, elâ gözlü yârime.
Ciğerimi verdi onulmaz ateşlere,
Selâmım’ ilet sabâ, elâ gözlü yârime.

Hazânda solan yaprak misâlidir saçı,
Muzlim kirpikleri ok, yay emsâlidir kaşı.
Meleklerin şâhı özü, risâledir her sözü,
Hasretim’ ilet sâbâ, elâ gözlü yârime.

Kande arayayım, bilmem kimlere sorayım,
Bir hâber etsinler bana, koşup yanına varayım.
Âh ben bu ateşe, nereden su bulayım,
Söyle tez gelsin sâbâ, elâ gözlü yârime.

Geldi kondu bağıma, al koyunlu bülbül,
“Gülüm” diye âh etti, kande dedim o gül.
Yanmış firkât ateşine, olmuş bir tutam kül,
Küle mi döndü yârim de, söyle sâbâ gönlüme.

Sâhî’m kırdı belimi, âh şu gurbet elleri,
Önüne kattı götürdü, gözümden yaş selleri.
Kulağımda aks eder, yârin tatlı dilleri,
Sen de türküm’ çığır sâbâ, elâ gözlü yârime.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Aşka Dâir Efkâr

Ben kimim? Sahi nedir? Kimdir?

İmkansızlık